Konut krizinin yaşandığı ülkemizde konut sahipliği oranı gerilemeye, kiracılık oranı ise artmaya devam ediyor. 2014 yılında yüzde 61,1 şeklinde olan ev sahipliği oranı 2023'te yüzde 56,2'ye gerilerken bu dönemde kiracı oranı yüzde 20,9'dan yüzde 27,8'e çıktı.
Türkiye İstatistik Kurumu bugün 2023 yılı aile istatistiklerini yayımlarken, ülkemizde konut krizinin sonuçları da verilere yansıdı.
Resmi olarak açıklanan gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2023'te konutun mülkiyet durumlarına bakıldığı zaman fertlerin yüzde 56,2'lik kısmının oturduğu konutun kendilerine ait olduğu, yüzde 27,8'lik kısmının da kiracı olduğu görüldü. Lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9 şeklinde olurken kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı da yüzde 15,1 şeklinde gerçekleşti.
2014'te fertlerin yüzde 61,1'i kendilerine ait konutta otururken söz konusu bu oran üst üste dokuz senede düşerek 2022 yılında yüzde 56,7, 2023 yılında yüzde 56,2 şeklinde oldu.
Yine açıklanan rakamlara göre 2012 yılında yüzde 20,9 şeklinde olan kiracı oranı da üst üste 11 senede artış göstererek, 2022 yılında yüzde 27,2, 2023 yılında yüzde 27,8 old
YOKSULLUK ARTTI
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'lık kısmı dikkate alınarak belirlenen sınıra göre yoksulluk oranı 2023'te yüzde 21,7 şeklinde gerçekleşti. Söz konusu bu oran 2022 yılında yüzde 21,6 idi.
Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranına bakıldığı zaman da tek kişilik hanehalklarının yüzde 13,7'sinin, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yüzde 21,6'sının, geniş ailelerden oluşan hanehalklarının yüzde 25,7'sinin, çekirdek aile bulunmayan birden çok kişiden oluşan hanehalklarının da yüzde 13,6'lık kısmının yoksulluk sınırının altında yaşadığı gözlendi.
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre fertlerin yüzde 32,6'lık kısmı 2023'te konutunda izolasyon nedeniyle ısınma sorunu yaşadığı, yüzde 32'lik kısmının sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb. sebeplerle sorun yaşadığı ve yüzde 19,8'inin trafik ya da endüstrinin sebep olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı belirtildi.