SEKTÖR BİTMİŞ HALDE!
Çimento fiyatlarında yüzde 50’ye varan artışlar olduğunu söyleyen Epözdemir, “Çimento fiyatlarında bu derece bir artış oldu ama bu dönem dövizde de çok ciddi bir fırlama olmadı. 33 TL’den 32,50 TL’ye düştü hatta bu dönemde. Üretici firmaların dövizi veya başka şeyleri bahane ederek diledikleri gibi fiyatlandırmaya gitmesinin liberal ekonomiyle de bir ilişkisi yok. Gerekçeleri de yok.
Ekonomik koşulları bahane ederek, fırsatçılık yaparak tekelci bir anlayışla bütün sektörü tahakküm altına almışlar. Her şehirde 3-5 tane tekelleşmiş firma var. Buna bir çözüm bulunmalı. Herkes dilediği gibi bir fiyat belirleme hakkına sahip değil.
Tekelci bir anlayışın beraberinde gelen çarpık bir ekonomik model bu. Bunun başka bir tanımı yok. Ticaret Bakanlığı her gün fahiş fiyat ve denetim üzerine sürekli açıklama yapıyor. Kim ne gereğini yapıyor? Zaten sektör bitmiş bir halde” dedi.
Çimentoda yaşanan fiyat artışının hazır betonu da direkt olarak etkilediğini belirten Epözdemir, “Hazır betona da çok yansıyor bu fiyat artışları. Hazır betonda da ciddi bir artış oldu. Fiyatlar neredeyse 2 bin 500 TL’ye dayandı. Ekonomi koşullar da ortada.
Bu koşullarda inşaatları sürdürebilme imkanı kalmadı. Hazır beton bir şekilde etkileniyor. Bu koşullarda bizim
sektörümüz çok ciddi bir şekilde etkilenecek” ifadelerini kullandı.
‘ŞANTİYELERE KİLİT VURULDU
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu’nu Başkanı Tahir Tellioğlu, bu fiyat artışlarından sonra ‘protesto’ yapabileceklerini belirtmişti.
Konfederasyon ile sık sık görüştüklerini belirten Epözdemir, zaten şantiyelerin bu süreçte mecburen kapalı olduğunu belirterek ‘pasif eylem’ yaptıklarını belirtti.
Epözdemir, eylemle ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu: Bizim doğal olarak bir eylem durumumuz var çünkü şantiyeleri kapatmış durumdayız. Bundan daha büyük bir eylem yok. Bunu merkezi hükümet de yerel yönetimler de hepsi biliyor.
Müteahhitler doğal bir eylem halindedir. Uzunca bir süredir bizim şantiyeler çalışmıyor. Bundan daha büyük bir eylem mi olur? Bütün şantiyeler durmuş vaziyette, bizim eylemimiz bu. Eylem yapacak takatimiz yok. Bizim tek çaremiz ilgili bakanlıklara sesimizi duyurmak, sorunun ivedilikle çözülmesini bekliyoruz. İnşaatla birlikte hayat direkt olarak etkileniyor.
‘MÜTEAHHİTLERİN SABRI KALMADI'
İnşaat maliyetlerinin sadece özel sektörü değil aynı zamanda kamu yatırımlarını da etkilediğini belirten Epözdemir, “Sadece özel sektör açısından değil kamunun da maliyetine oluyor ve kamunun yatırımları ne olacak? Bugün İzmir’de devam eden ciddi bir proje yok.
İşine geldiği zaman herkes müteahhitleri suçluyor. Günah keçisi olarak kabul edildik. Bugün Türkiye’nin en
büyük üçüncü kenti olan İzmir’de şantiye çalışmıyor. İnsanlar kan alıyor. Müteahhitler alacakları konusunda dert yanıyor. Kimsenin sabrı kalmadı” dedi.
Geçmişte kamu müteahhitlerinin birbirleri ile mücadele ederek 50-100 milyonluk ihalelere çıkarken, bugün 2-3 firmanın dahil olduğunu söyleyerek çoğu ihalenin de katılım olmadığı için iptal olduğunu söyledi.
Koşulların rekabetçiliği de yok ettiğine değinen Epözdemir son dönemlerde İzmir için pek çok önemli
projenin iptal olduğunu ve önlerini göremediklerini belirtti.
‘YENİ GELEN YEREL YÖNETİMLER SEBEBİYLE 2-3 AY HAYAT DURUYOR’
Yerel seçimlerden sonra el değiştiren belediyeler sebebiyle hayatın durduğunun altını çizen Epözdemir, “Eskiden ödemeleri 90-120 günde alıyorduk artık bu da bir sorun olmaya başladı.
Hem fiyatlar artıyor hem de ödemeler asgariye düşüyor. Kredi bulmakta zaten sıkıntı çekiyoruz. İhaleye girerken ödemeyi alamayacağız korkusu yaşıyoruz.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra birçok yerde belediye yönetimleri el değiştirdi. Her yeni gelen yönetimle birlikte en az 2-3 ay boyunca hayat duruyor. Ödemeler duruyor, işler devam etmiyor. Yeni bir yönetim, yeni kadrolar da
sektöre ket vuruyor” açıklamalarında bulundu.
‘HALK EKMEK GİBİ HALK BETON FABRİKASI AÇILSIN''
Çimento ve beton fiyatlarının artışı sebebiyle ya kendi çimentolarını üreteceklerini ya da yerel yönetimlerin bu konuda el atması gerektiğini belirten Epözdemir, “Bizim geçmişten beri bu tip düşüncelerimiz var. Müteahhit örgütleri bir araya gelip kendi firmalarını kuracak, sonuç itibariyle konu oraya gidecek. Onun dışında keşke kamu bir imkan yaratsa bu konuda'' diyerek halk ekmek gibi halk betıon fabrikalarının açılması çağırısında bulundu.