Emlak sektörü içerisinde yapılan bütün alım satımlar farklı para birimleri üzerinden gerçekleşebiliyor. Her ne kadar Türk lirası üzerinden alım satımlar yapılıyor olsa da malzemelerin alım satım fiyatları farklı para birimleri üzerinden gerçekleştirildiği için emlak sektöründe satışa sunulan her emlak daha yüksek meblağlara alıcı buluyor. Günümüzde ise, en zengin alıcı dahi daha uygun en uygun fiyatlı olanı arayıp seçtiğinden faizler yükseldikçe yükselen emlak fiyatları da bu piyasayı durgun hale getiriyor.
Ev ya da dükkân gibi farklı emlak türlerini almak isteyen çoğu kişi bankalar tarafından sunulan kredilerden yararlanıyor. Ancak kredi çekerken daha sonra ödemelere yansıtılacak olan faiz kısımları kimileri için bütçeyi aşarken kimileri içinse gereksiz harcama olarak görülüyor. Faiz oranı arttıkça daha az ödemek isteyen kişiler bankaların en az faiz sunduğu zamanları bekliyorlar. Ekonomik gelişmeler ile doğrudan doğruya ilişkili olan emlak piyasasının bel kemiği haline gelen faizler pek çok ailenin kredi çekerek emlak almasının önüne geçiyor.
Özetle şunu söyleyebiliriz ki, banka konut kredisi faiz oranları düşmeden, mevduat faiz oranları indirilmeden sektördeki durgunluk sona ermeyecektir. Konut kredisi faiz oranı evin satın alma maliyetini arttırdığından, mevduat getirisi ev satın almaktan daha cazip olduğundan yatırımcılar paralarını yastık altında tutmaya devam ediyor. Faiz oranları her yönüyle düşüş eğilimi gösterir, dövizdeki artış sona ererse ülkenin lokomotifi olan inşaat sektörü tekrardan canlanır, yatırımcılar ve oturucumlar tekrardan satın almalara başlarlar.
Bu durum başta ülke ekonomisini ardından inşaat sektörünü ve daha sonra da sektörün tüm alt kollarını pozitif yönde etkileyecektir.