Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür yaptığı açıklamada mega kent İstanbul'un büyük bir afetle karşı karşıya kalabileceğini ve yaşanacak depreme hazırlanmak için acil adımlar atılması gerektiğini dile getirdi.
Yaptığı açıklamalarla dikkat çeken Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür yaptığı açıklamada mega kent İstanbul'un büyük bir afetle karşı karşıya kalabileceğini ve yaşanacak depreme hazırlanmak için acil adımlar atılması gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Naci Görür açıklamasında "Mega kent İstanbul çok büyük bir afetle karşılaşabilir. Zaman, İstanbul'u depreme hazırlama zamanıdır. Bütün gücümüzle; hükümetle, yerel yönetimle, bilim dünyasıyla; İstanbul'u, Marmara Bölgesi'ni deprem dirençli hale getirmek yolunda çaba sarf etmeliyiz. Bu depremi hemen bekliyoruz, hemen işe başlamak lazım" diye konuştu.
Prof. Dr. Naci Görür, deprem dirençli şehirlerin Türkiye'de hala tam olarak anlaşılmadığını dile getirerek, şöyle konuştu: "Deprem dirençli şehir demek, büyük boyutta bir deprem yaşandığı zaman söz konusu o depremi minimum hasarla atlatan şehir demektir. Ülkemizde 5-6 büyüklüğündeki bir depremde bile binlerce vatandaşımız ölüyor. 6 Şubat tarihinde yaşanan depremlerde 50 binden fazla yurttaşımızı yitirdik. Artık bu çağda, bu dünyada, bu teknolojide insanlar bu kadar ölmüyor. Japonya'da, Uzak Doğu'da daha yeni depremler yaşandı. 3-5 kişi, 50 kişi ancak kayıp verdiler. Bu durum bizde ise tam bir felaket. Bizim yapacağımız şey deprem dirençli şehirler oluşturmaktır. Deprem dirençli şehirleri oluşturmak için önce şehrin bütün bileşenlerini deprem dirençli yapmak lazım. Deprem gelmeden önce tespit edip verebilecekleri zararı azaltıp bu işi yürütmek lazım. Bizde siyasiler bu işi yanlış anlıyorlar. Bir şehri depreme hazırlama denildiği zaman yalnızca yapı stokunun üzerinde duruyorlar. Halk da deprem dirençli şehir deyince 'yeni bir bina yapılmalı' şeklinde anlıyor."
Naci Görür ayrıca açıklamasında deprem erken uyarı sistemleri hakkında da önemli uyarılar yaparak, "Erken uyarı sistemi deprem kestirimi değildir. Deprem meydana geldikten sonra depremin olduğunu söyleyen bir sistemdir. İnsanlara ulaşmak saniyeler mertebesinde olur. Bu süre içerisinde insanların depremden korunmaları, kaçmaları, kendini güven altına almaları mümkün değil. Erken uyarı sistemleri bazı stratejik sistemleri otomatik şekilde devre dışı bırakmak amacıyla kullanılır. Söz konusu bu sistemler 3-5 saniye önceden de olsa büyük zarar görmelerini engelleyecek otomatik sistemler içerir. Bu iş, çocuk işi değil. Bizim aklımızı başımıza toplamamız lazım.