İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, İstanbul'daki konut ve barınma krizi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İşte Akgün'ün o açıklamaları...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, konuk olduğu bir TV programında önemli açıklamalarda bulundu. 

Gürkan Akgün,  Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut’un, "Kanal İstanbul havzası başta olmak üzere, Silivri ve Çatalca'ya uzanan alanların konut üretimine açılması gerekiyor" açıklaması ile ilgili olarak, İstanbul’un Trakya’ya doğru büyümesinin, Silivri ve Çatalca’daki verimli tarım arazilerinin imara açılmasının şehri felakete sürükleyeceğinin altını çizdi. 

BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre; İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, pek çok ilçede okul yapacak boş arazi bile olmadığına dikkat çekerek, askeri arazilerin hızla yapılaşmaya açıldığını söyledi. 

Bu şehre yalnızca inşaat ve beton yaklaşımıyla bakılması halinde konut ve barınma krizinin çözülemeyeceğini dile getiren Akgün, "İstanbul’da boş bir alan da yok. Kanal İstanbul bölgesi denilen su havzası ve ormanlık alanlar ile az sayıda askeri alan bulunuyor. Buralara da şimdiye kadar kimse göz dikmeyi düşünmemişti. Fakat ekonomik kriz döneminin finansmanını sağlamak amacıyla dile getirilebilir olmuş artık. Ve TOKİ Başkanı’nın bahsettiği bu büyüme oldukça tehlikelidir" şeklinde konuştu. 

Akgün, İstanbul’un bir planlama ve depreme dayanıklı yapı stokunu üretme sorunu olduğunu vurguladı. Konuya ilişkin "Buralarda nşaat yapınca deprem sorununu mu çözüyorsunuz? Hayır, ekstra nüfus oluşturuyorsunuz. Başakşehir’de Beşiktaş ilçesi büyüklüğünde alan bir gecede imara açıldı" bilgilerini veren Akgün, "İstanbul’un kentleşme tarihi bize şunu gösteriyor yeni bir yer yerleşime açıldığında o alana yeni nüfus geliyor" açıklamasında bulundu. 

İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, İstanbul’da 400 bin ile 700 bin seviyesinde kullanılmayan konut olduğunu dile getirdi ve bunların bir kısmının da yabancılara vatandaşlık için satılan yatırım konutuna dönüşmüş halde olduğunu aktardı.

Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Küçükçekmece ve Esenyurt gibi nüfusun yoğun olduğu ilçelerde metrekareye düşen insan yoğunluğunun çok fazla olduğunun altını çizen Akgün, okul, hastane, toplanma alanı ve yeşil alan ihtiyaçları olduğuna ancak bu yoğunluktaki nüfusun olduğu bölgelerde bu ihtiyaçların karşılanamadığına dikkat çekti. 

Gürkan Akgün, "Okul yeri arıyorlar Esenyurt’ta. Oradaki okul çağındaki nüfusun 80 tane okula ihtiyacı bulunuyor. Arazi mevcut değil. Merkezde nüfusun yoğun olduğu yerlerin daha yaşanabilir duruma getirilmesi gerekiyor" dedi.

Gürkan Akgün, 2009'da İstanbul'da 25 bin hektarlık askeri arazi olduğunu aktardı ve "Bu alanların yüzde 46’sı askeri alan statüsünden çıkarıldı. Bu çıkarılan alanların yüzde 96’sı konut alanı şeklinde planlandı ve büyük bir bölümü de lüks konut… Dönemin farklı bakanları askeri alanların kesinlikle imara açılmayacağını belirtmişti. Bu alanlar bir tampon bölgeydi. Buralar imara açıldığında aslında İstanbul’u kuzeye doğru büyütüp orman alanlarına bir yapılaşma baskısı getirmiş oluyorsunuz" ifadelerini kullandı. 

 

10 bin futbol sahası büyüklüğündeki alanın arazi statüsünden çıkarıldığını, büyük kısmında da lüks konut yapılmasının planlandığını söyleyen Akgün, açıklamasını "Kamuoyunun kamu arazilerine, askeri alanlara, geleceğine sahip çıkar gibi sahip çıkması lazım. Kentin geleceğinin anahtarı bu kamusal arazilerde. Başka bir kurtuluşumuz yok. Kimse hayal satmasın" diyerek tamamladı.